Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği


Çocuk istismarı ve ihmali nedir?

Dünya Sağlık Örgütü tarafından, “bir sorumluluk, güven ya da güç ilişkisi bağlamında; çocuğun sağlığı, yaşamı, gelişmesi ya da onuru açısından, fiilen zararlı veya potansiyel olarak zararlı sonuçlar verebilecek her tür fiziksel ve/veya duygusal kötü muamele, cinsel istismar, ihmal ya da ihmalkar davranış veya ticari amaçlı, ya da diğer her türlü sömürü” olarak tanımlanmaktadır.

Çocuk istismarının tipleri nelerdir?

Fiziksel istismar; bir çocuğa karşı kasıtlı olarak kullanılan fiziksel güç sonucunda, çocuğun sağlığı, yaşamı, gelişmesi veya onuru açısından zararlı durumların ortaya çıkması veya çıkabilecek olması şeklinde tanımlanmaktadır.

Cinsel istismar; bir çocuk ile bir yetişkin ya da yaş veya gelişim bakımından sorumluluk, güven ve güç ilişkisi içinde olan başka bir çocuk arasında, bu kişinin cinsel gereksinimlerini tatmin etmeyi amaçlayan bir eylem olarak tanımlanmaktadır.

Bu eylemler;

  • Çocuğu yasa dışı bir cinsel eyleme zorlamayı ya da ikna etmeyi,
  • Çocuğu fuhuş ya da diğer yasa dışı cinsel eylemler için sömürmeyi,
  • Çocuğu pornografik gösteriler ve materyaller için sömürmeyi içermekte, ancak bunlarla sınırlı kalmamaktadır.

Duygusal istismar; “çocuğun bakımından birincil derecede sorumlu kişi ya da kişilerin çocuğa kendisinin değersiz, sevilmeyen, istenmeyen, hatalı, tehlikede olan ya da sadece başkalarının gereksinimini karşılamada işe yarayan bir varlık olduğu izlenimi yaratacak, sürekli davranışlarda bulunmaları ya da uç olaylar yaşatmaları” olarak tanımlanmaktadır.

İhmal; genel bir ifade ile çocuğun gerek fiziksel gerekse duygusal anlamda farklı alanlardaki gereksinimlerinin karşılanmaması olarak tanımlanmaktadır.

TCK’da çocuğa yönelik istismar ile ilgili maddeler nelerdir?

Kasten yaralama; TCK md. 88, 87, 88
Taksirle yaralama; TCK md. 89
İşkence; TCK md. 94, 95
Eziyet; TCK md. 96
İnsan ticareti; TCK md. 80
Terk; TCK md. 97
Yardım ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmesi; TCK md. 98
Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali; TCK md. 175
Çocukların cinsel istismarı; TCK md. 103
Reşit olmayanla cinsel ilişki; TCK md.104
Cinsel taciz; TCK md. 105
Hayasızca hareketler; TCK md. 225
Müstehcenlik; TCK md. 226
Fuhuş; TCK md. 227
Dilencilik; TCK md. 229
Çocuğun soybağını değiştirme; TCK md. 231
Kötü muamele; TCK md. 232
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali; TCK md. 233

Çocuğa yönelik cinsel istismarda psikolojik sekeller nelerdir?

1. Kısa dönem etkiler

Cinsel istismar sonrasında sık görülen psikolojik sekeller şunlardır: kaygı, depresyon, yıkıcı davranışlar, fobik tepkileri ve entellektüel fiziksel ve sosyal gelişimde gecikme (disosiyatif belirtiler), karşı gelme bozukluğu, kaygı bozukluğu, depresyon, post travmatik stres bozukluğu (PTSB), dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik bozukluğu.

Bu dönemde, uyku bozuklukları, uyuyamama, kabuslar, somatik şikayetler, otonomik aşırı uyarılma, öfkeli tepkiler ve dürtü kontrolünün zayıflaması, PTSB’ye bağlı (travmanın zihinde tekrar yaşantılandırılması, travma ile ilişkili ses ve görüntülerin tekrar zihine girmesi) şikayetler de sıkça görülmektedir.

2. Uzun dönem etkiler

Cinsel istismar sonrasında bazı psikolojik sekeller uzun dönemde gözlenebilir: Anormal cinsel davranışlar (cinsel yönden aşırı uyarılma ya da fobik reaksiyonlarla), cinsel inhibisyon (cinsel kimlik ve cinsel obje tercihinde zorluklar), anksiyete belirtileri (kronik gerginlik, uyku sorunları, bedensel şikayetler), kronik PTSB, cinsel disfonksiyon, travmaya daha açık olma.

Duygusal istismarın çocukta meydana getireceği sonuçlar nelerdir?

Çocuğun yaşı ve içinde bulunduğu gelişim dönemi, duygusal istismarın çocukta meydana getireceği sonuçların farklılaşmasına yol açabilmektedir. Örneğin, bebeklikte büyüme-gelişme geriliği bir depresyon belirtisi olabilirken, okul çağındaki çocuğun saldırgan davranışları ve öğrenme sorunları depresyonu çağrıştırabilmektedir.

Bulgular: Konuşma ve iletişim bozuklukları, fiziksel gelişimde duraklama, büyüme-gelişme geriliği, aşırı hareketli veya zarar verici davranış görüntüsü.

Stereotipik bozukluklar (emme, ısırma, sallanma davranışları), davranım veya özel öğrenme bozuklukları, anti-sosyal, yıkıcı veya zarar verici davranış örüntüsü, nörotik belirtiler (uyku bozukluğu, oyun oynama davranışının kısıtlanması veya ketlenmesi, uygunsuz veya olağandışı korku ifadesi) ve psikopatoloji (histerik tepkiler, obsesyon ve kompülsiyonlar, fobi ve hipokondiri), uyum bozukluğunu düşündüren davranışlar (boyun eğen, pasif, saldırgan, talepkar), aşırı uyumlu davranış (içinde bulunduğu duruma uygunsuz olarak erişkince ya da çocuksu tavırlar), gelişimde duraklamalar (zihinsel, duygusal), intihar girişimleri.

Çocuk istismarı nasıl önlenir?

Çocuk istismarının önlenmesi ancak koruyucu bir çevrenin varlığı ile mümkündür. Çocuğu koruyucu çevrenin üç temel koşulu vardır. Çocukların temel haklarını kullanabilecekleri hizmetlerin sunulması, bu hizmetlerin sunumu sırasında riski fark etmeye odaklı bir yaklaşımın ve erişilebilir destek hizmetlerinin bulunması.

Ebeveynlerin çocuk gelişimi, eğitimi ve ihmal ve istismar konularında bilgili olması, çocukla çalışan meslek elemanlarının çocuk ihmal ve istismarı konusunda bilgili ve duyarlı olması halinde risk faktörlerine odaklı bir yaklaşım ile istismar önlenebilir.

“Çocuk ihmal ve istismarını önlemek Devletin, tüm toplumun ve ailenin görevidir (ÇHS 19). 

Çocuğu ihmal ve istismardan koruyucu önlemler;

  • Riski fark etmek ve gerçekleşmeden önelemek üzere oluşturulmuş bir erken uyarı sistemi,
  • İhmal ve istismar şüphesi halinde bildirim,
  • İhmal ve istismar olaylarında etkili soruşturma,
  • Mağdurun tedavisi ve izlenmesi,
  • Çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere gereken desteğin sağlanması için sosyal programların bulunmasını kapsar.

Çocuk istismarından şüphelendiğimde bildirim yapmayı gerektiren yasal düzenlemeler nelerdir?

Suçu bildirmeme

Madde 278- (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Mağdurun onbeş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan engelli olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.

(4) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz. Ancak, suçu önleme yükümlülüğünün varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.

Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi

Madde 279- (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi

Madde 280- (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.

Çocuk istismarından şüphelendiğimde nasıl bildirebilirim?

Bir suç öğrenildiğinde adli yetkililer haberdar edilir. Suçun mağduru ya da suçtan zarar gören veya onların kanuni temsilcilerinin adli yetkililere suçu bildirmesine “şikayet”, bunlar dışında kalan kişilerin haberdar oldukları bir suçu adli yetkililere bildirmelerine ise “ihbar” denilmektedir.

İhbar ya da şikayet kolluğa veya Cumhuriyet Savcılığına, sözlü ya da yazılı yapılabilmektedir.

Çocuk istismarını bildirdiğimde kimliğimi açıklamama gerek var mı?

İstismar mağduru veya veli ya da vasisi istismar sebebiyle şikayetçi olduğunda, kimliği adli yetkililerce kayıt altına alınır. Üçüncü kişiler, bir istismar olgusunu çocuğun korunmasından veya suçun soruşturulmasından sorumlu yetkililere bildirdiklerinde kimliklerini açıklama zorunlulukları yoktur.

Bir çocuğun istismar edildiği ispatlandığında çocuğa ne olur?

Bir çocuk istismara maruz kalmış ise, bundan doğan zararın telafisi için tedavisi gerekir. Ayrıca, istismarın türü, istismarcının kimliği ve çocuğun veli ya da vasisinin durumuna bağlı olarak bir tedbire de karar verilebilir. Eğer çocuğu istismar eden kişi aile ve çocuğun yaşadığı ev içerisindeyse ya da ailesi çocuğu koruyamıyor ise, çocuk evi ve ailesi dışında korumaya alınır. Eğer çocuğu istismar eden kişi ev dışında ise ve aile çocuğu koruyabiliyor ise, aileye ve çocuğa danışmanlık gibi destekler vererek çocuğun ailesi içinde korunması sağlanabilir.